YOZGAT İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ

DİĞER TÜRKÜLERİMİZ

YEŞIL AYNA
Yeşil ayna sokundun mu beline                          
Gelin gurban olam tatlı diline
Sen düşürdün beni alem diline
Benim ile mercimeği daşlıda yar
 
Sen sefa geldin.
Çarşıdan aldı da yeşil aynayı
Boşa çiğnemişin yalan dünyayı
Ne İzmir'i koydum ne de Konya'yı
Kendime münasip yar bulamadım
Sen sefa geldin. 
 
YOZGAT BOZLAĞI (CANAN ELİ)
Bir selâm gönderdim canan eline
Acep bu selâmlar yetişir m'ola?
Bülbül de hasrettir gonca gülüne,
Kavuşur da bir kez ötüşür m'ola?
 
Ölürsem gurbette suyum kim döke?
Nazlı yârim yok ki kefenim dike...
Yârim hasretinle dert çeke çeke
Açılan yâreler bitişir m'ola?
 
Eser bâd-ı sabâ değer sem gibi
Hey biçâre nazi yâr da sen gibi...
Varmıdır âlemde olmuş ben gibi...
Ciğerinden yanıp tutuşur m'ola?
YOZGAT TURNASI
Hasta düştüm de gine canım
Bafra'da Yetiştir selâmım yâre turnalar
Gariplik hasretlik gurbet ellerde
Bir de bizim için ötün turnalar
 
Turnamın kanadı bir sarı telden
Kışlanın önünde parlar yerinde
Hatap boğazında Küre belinde
Doğru bir katere gidin turnalar. 
 
NAFİLE TÜRKÜSÜ
Ayağına giymiş Konya mestini
O yar bizden esirgiyor gül memesini
Bize nisbet ile açmış göğsünü
Nafile nafile o da nafile
Kara gözlü bir yar sevdim o da nafile.
 
Evlerinin önü kaldırım kaya
Düşmüşüm sevdana ne diyon bana
Bir mektup gönderdim o nazlı yare
Rakı içtim konyak içtim o da nafile
Kara gözlü bir yar sevdim o da nafile.
 
 
 

 
 
                                                      AVŞAR TÜRKÜSÜ
Ay dost
 
Çamlığın başından Yozgat görünür                     
Kıratımın karnı yerde sürünür
Kargıyı çekince al kan görünür.
Hani yurdum diyen beğlerimiz nicoldu
Emmim dayım yeğenlerim nicoldu?
 
Ay dost
 
Babuna da deli gönül babuna
Koç yiğitler sığmaz oldu kabuna
Çamlığın başma çamın dibine
Yan gelipte yatan beğlerimiz nicoldu
Emmim dayım yeğenlerim nicoldu?
 
Ay dost
 
Haram oldu gardaş bu elde durmak
Kılıç kapzasında kınalı parmak
Hepimiz ölürük yurdumuz vermek
Silâh çatıp yatan beğlerimiz nicoldu
Kavim kardaş yeğenlerim nicoldu?
 
Ay dost
 
Nerde benim gardaş şahin kır atım
Sarardı gül benzim kalmadı betim
Yurdumun yuvalın gardaş kıymetin
Boz yamçılı beğlerimiz nicoldu
Bacılarım gardaşlarım nicoldu?
 
Ay dost                                                      
 
Derildiler de derildiler geldiler
Yurdumuzu yağılara verdiler
Kolumuzu dalımızdan kırdılar
Bozok'un kilidi avşar nicoldu
Anam bacım uşaklarım nicoldu?
 
Ay dost
 
Eğerlen kıratımı atlar çatlasın
Arbüz tüfenk ikiz ikiz patlasın
Batır olan cephede hendek atlasın
Hani yurdum diyen beğler nicoldu
Oğul uşak kardaşlarım nicoldu?
 
Ay dost
 
İleri varılır da geri durulmaz
Paslı piştov'unan adam vurulmaz
Kelle gitmeyince bu yurt verilmez
Hani yurdum diyen beğler nicoldu?
Emmim dayım yeğenlerim nicoldu?
 
Ay dost
 
Dolamadan tozluğumu giyenler
Yağlı yaşık ekmeğimi yiyenler
"Sen ölmede ben ölüyüm" diyenler
Hani yurdum diyen beğler nicoldu
Avul oba yuvalarım nicoldu?
 
Ay dost
 
Gavurunan bozuk gitti aramız
Düşmanlara sardırmayız yaramız
Kendi yaramızı saranlardanız
Hani yurdum diyen beğler nicoldu?
Bacı gardaş yeğenlerim nicoldu?
 
Ay dost
 
Galip gelen yağı sanki mert olur
Heves hüves yaptırdığım odalar
Korkarım ki düşman konar yurt olur
Hani yurdum diyen beğlerimiz nicoldu
Çapar ağam nere getti kayboldu?       
  
ACEM KIZI 
Silkinip de şanovaya çıkınca                              
Eğlen şan ovada kal
Acem Kızı Gerdan bedel bedel irengi gırmızı
Akar al yanaktan bal Acem Kızı
 
Seni seven yiğit neylesin malı
Yumunca gözleri döker mercanı
Burun fındık ağzı kahve fincanı
Şeker mi şerbet mi bal Acem Kızı
 
Silkinip de şan ovaya çıkışı
Misk-i amber gül yağını döküşü
Urun urun kaş altından bakışı
Can tel ediyor bil Acem Kızı
 
Çıkar yükseğine kahve pişirir
İner enginine pamuk devşirir
Seni gören yiğit aklın şaşırır
Nasıl naz ediyon bil Acem Kızı.
 

SARI ÇİÇEK
Sarı çiçek mor menevşe zamanı
Kaldır dağlar başındaki dumanı
O yâr ile çift gezmenin zamanı
Felek kırdı kanadımı kolumu
 
Aşağıdan yukarıya gelen yâr
Bulamadım senin gibi güzel yâr
Birincisi beni elinden alırlar
İkincisi koyun olur melen yâr
 
Nazlı gelin çekilmiyor nazların
Kudretten sürmelidir gözlerin
Almış da yükünü tamam olmuşsun
Üs yanını çekemiyor dizlerin
 
Aşağıdan yukarıya ün olur
Senin için kavga değil kan olur
Al yanaktan bir tomurcuk gül versen
Sermayenden ne eksilir ne olur
 
Kuru boyamı nere asayım
Emir Hak'tan geldi kime küseyim
Kral kızı dinle bak Hüseyin
Göresim geldi ağam illeriniz.
 
SABİRE
Pınarın başında nöbetçi çoktur
Sıdkıyla baktım Sabirem yoktur
Kara kaş altında kirpikler çoktur
Saramazsam yüreğime dert olur
 
Pınarın başında yunak daşısın
Elli gizin yüz gelinin başısın
Gökte dönen tek turnanın eşisin
Alamazsam yüreğime dert olur
 
O güzelin merdivenden inişi
Cığısdıyor altın ile gümüşü
Evvel ikrar edip sonra dönüşü
Alamazsam yüreğime dert olur
 
Suya gider iki elleri kandadır
Kınalı on parmak kandadır
Ne kadar güzel olsa gönlüm sendedir
Alamazsam yüreğime dert olur.
 

LEYLÂM
Cevizin dibinde uykumu aldım
Yabancı Kürd'e Leylâm'ı saldım
İzini sürdüm çadırda buldum
Etme Leylâm etme kusur benimdir
 
Kürtoğlu oturmuş vurur kavala
Var git miskin işin avara
Senin gibileri de saldım davara
Etme Leylâm etme kusur benimdir
 
Çadırın önünde çatma çatarım
On iki beliği dalıdan atarım
Üç gün oldu ben Kürt ile yatarım
Var git miskin var git gözüm görmesin.